16 Mart 2014 Pazar

TAKVİM'in "fenomen" güzellik anlayışı. Çok güleceğiz!


Ah nostalji... 

CinsoMedya - Cinsiyetçi Medya Takip yeni adresine taşındı. 

Görmek istediğiniz yazının yeni adresi şurada:

5 yorum:

  1. Cinsiyetçilik sadece kadınlara karşı mı yapılıyor? Bir cok bariz Biscolata reklamını incelememişsiniz, begeniyle izlediginize eminim. Ikı yuzlu buldum. Saygılar.

    YanıtlaSil
  2. Cinsiyetçilik evet günümüz toplumunda sadece kadına karşı yapılıyor. Ama kadınlara karşı yapılan bu cinsiyetçilik erkeklerin hayatını da, kadınlara nazaran daha az derecede de olsa, olumsuz etkiliyor. Bu konuda size katılıyorum. Cinsiyetçilikle kadın, erkek herkesin ortak mücadele etmesinden yanayım.

    Biscolata reklamında olan şey fiziksel güzellik baskısı. Evet haklısınız erkekler üzerinde de var bu baskı. Ama yine de cinsiyetçilik değil bu. Sonuçta fiziksel güzellik baskısı erkekleri spor salonuna gitme yönünde telkin ediyor olabilir, ama kadınlar için sonuçları çok daha ağır: Güzel görün, az konuş, sürekli kendini izle, çocuk yap, imajını kontrol et, imajını koru, iffettini koru, hayır olma, evinde otur çocuk yap, işte çalış çocuk yap ve daha bir dolu zırvalık...

    YanıtlaSil
  3. Cinsiyetçilik ayrımıyla ilgili bu kadar anlatıdan sonra gizliden gizliye aslında kendiniz ayrımcılık da yapıyorsunuz. Ana başlık "Kadın kısmını rahat bırakın"; alt metin "Hep bu erkek egemen toplum yüzünden, erkekler şöyle kötü böyle batık, asalım keselim, vs.." Abarttığımın farkındayım ama bu konunun gidebileceği en uç noktayı da göstermeyi uygun gördüm.

    YanıtlaSil
  4. Yanlış düşünüyorsun Mert Bey. Ayrıca benimle ilgili varsayımınız da yanlış. Ben de bir erkeğim. Ne yapacağız şimdi? :)

    YanıtlaSil
  5. Cinsiyetçilik, bir cinsiyetin diğerinden üstün olduğunu savunan düşünceler bütünüdür. (yani ben zaten kadına yapılan cinsiyetçilik-erkeğe yapılan cinsiyetçilik gibi bir tabir kullanılamayacağını düşünüyorum) Ataerkil olan her toplumda eril olanın üstünlüğü vardır.. Bu yüzden zaten haberlerde "dişi" gördük mü; önce bi düşünüp "bakalım o nasıl giyinmiş, kadınlığını bilmiş mi vs.." gibi kalıp yargılar kullanıyoruz. Eh, zaten insanlar cinsiyetçiliğin hem kadına hem erkeğe zarar verdiğini anlasalardı herhalde daha farklı bir durumda olurduk. Zira aynı cinsiyetçilik kadını bir kalıba koyarken erkeği de koyar. "Erkek dediğin şöyle güçlü olur, erkek dediğin böyle kaslı olur, erkek dediğin karısına köle olmaz!" gibi "erkek dediğin" cümleleri de aynı (yani sizin "kadına yapılan cinsiyetçilik" dediğiniz) sistemin getirisi(ya da benim için götürüsü)dir. Yani bahsi geçen biscolata reklamı cinsiyetçiliğe değil daha çok "hegamonic masculinity" örnektir. (Kötü haber; bu cinsiyetçiliğin taraf belirlemiş hali olan " eril olanın üstünlüğü" demektir.) Şimdiden "amaaan ne alengirli laflar bunlar" "napalım yani anaerkil mi olalım-galiba siz feministsiniz" dediğinizi duyar gibiyim. (ne yazıkki ucundan bile değilim) ..
    Not: "Cinsiyetçilik ayrımıyla ilgili bu kadar anlatıdan sonra gizliden gizliye aslında kendiniz ayrımcılık da yapıyorsunuz." un kulağa komik geldiğini dürüstçe belirtmek isterim.

    YanıtlaSil