23 Nisan 2014 Çarşamba

Petek Dinçöz, Can Tanrıyar ve Medyanın Dayanılmaz Cinsiyetçiliği

Misafir yazarımız Şehlem Sebik Petek Dinçöz ve Can Tanrıyar arasındaki "polemiğe" ilişkin Beyaz TV özelinde canlı yayın saçmalamalarını masaya yatırıyor. Şiddet, tehdit, "Arayıp bağlayım"lar ve "Görmüş olabilirim"ler... Buyrunuz. 




 










Petek Dinçöz, Can Tanrıyar ve Medyanın Dayanılmaz Cinsiyetçiliği


Efenim doktora yeterliliğim var, eve kapandım harıl harıl yeterlilik çalışıyorum. Ders çalışmanın en güzel yanlarından biri kahvaltı esnasında izlediğiniz kaçamak televizyon programları. İletişim fakültesinden mezun olmuş biri olarak, Neil Postman’ın “Öldüren Eğlence Televizyon” adlı baş ucu kitabını okuduğumdan beri televizyon izlemediğimi itiraf etmek istiyorum. Fakat genellikle yapmam gereken bir şey varsa, özellikle böyle önemli bir sınav,  oyalanmak için TV zaplamak en büyük zevklerimden biri. İşte bu zaplarım arasında Petek Dinçöz’e rastladım.  Sabah magazin programlarından biri. (BEYAZ TV, Söylemezsem Olmaz isimli program) 3 kadın 1 erkek, ama programın dili tamamen erkek. 4 kişi bir yerde oturmuş, birbirlerine daha yakın, Petek sorgu masasında gibi tek başına. Beden dilinden kendini anlatmak için çırpındığı ortada. Yaşadığı şiddet dolu günleri eli titreyerek, önünde söyleyeceklerini not aldığı kağıda bakarak anlatmaya çalışıyor. İlk duyduğum şey “bana şiddet uyguladı, beni öldürmekle tehdit etti” sözü. Bunun üzerine program sunucularından biri (Oya Aydoğan) “ama buraya o seni getirdi, o seni yarattı” diye karşılık veriyor. Bu cevap üzerine cidden çok şaşırıyorum. Bir kadın ölümle tehdit edildiğini söylüyor, ona karşılık olarak sunucu “..ama o seni yarattı” diyor. Bu ne demek? Program devam ediyor.. “.. abla sen de gördün,  senin önünde bana tekme attı..” … “.. ee şey , görmüş olabilirim” şaşkınlığım daha da katmerleniyor. “Görmüş olabilirim” ne demek?




Pek çok şiddet mağduru kendilerine inanılmayacağını düşünerek evlerini terk edemiyor. Bunların yanında erkekler tarafından uygulanan şiddetin cezasız kalacağını düşünerek, korkarak yaşıyorlar. İzlediğim programda da Petek Dinçöz de bu kadınlardan biri. “Beni kimse anlamayacak”, “Yalnız kalacağım”, “Sana kimse inanmaz dedi” diyerek, uğradığı şiddetin yoğunluğunu ortaya koyarken, sunucular “ama sen de…” diye başlayan cümlelerle sanki yaşadığı şiddetin faturasını Petek Dinçöz’e çıkarıyor.




Kadına yönelik şiddet son yıllarda bildiğiniz gibi oldukça arttı. Sadece bu yıl resmi verilere göre 28 bin kadın, şiddete maruz kaldı. Hemen hemen her gün kadına yönelik taciz, tecavüz, şiddet haberleri medyada yer alıyor. Tecavüzcüleri serbest bırakılan, hakkında yakalama kararı olmasına rağmen bir türlü yakalanamayan erkekler var bu ülkede. Tecavüz ve taciz vakaları medyada yer alırken hem sıradanlaştırılıyor hem de haberin verilişleri ile sanki tecavüz vakası değil de erotik bir hikaye anlatılıyor. Petek Dinçöz’e geri dönecek olursak, bu haberlerle programın benzeşen yerleri neler? Bir defa programda Petek Dinçöz’ün şiddet mağduru bir kadın olduğu hep göz ardı edilerek kadına zamanında neden tepki vermedin? Neden konuşmadın?  gibi toplumumuzca çok normal sayılan, şiddet gören kadını suçlamaya yönelik, yargılayıcı cümleler, zaman aşımı gibi bilindik şiddet mağdurlarını sindirmeye çalışılan ifadeler kullanıldı. Bunun yanında Petek Dinçöz’e eski sevgilisini canlı yayına bağlamayacaklarına söz vermelerine rağmen, reyting uğruna, ben gazeteciyim diye Can Tanrıyar’ı telefonla programa bağlama baskısı yapıldı. Yani gazeteciyim diye psikolojik, fiziksel ve ekonomik  şiddete uğramış bir kadını şiddeti bizzat uygulayan kişiyle cevap hakkı doğdu diye bağlamaları hiç etik değil. Gazetecilik ilk önce haberini yaptığın kişinin haklarını korumak, özellikle bir söz verdiysen sözünde durmaktır. Kadın programı sonuçta terk etmek zorunda kaldı. Böylelikle cinsiyetçi medya iki yıldır kendisi hakkında karalama kampanyası başlatan, hakkında sürekli medyada konuşan adamı söz hakkı diye, kadının sözünü keserek, şiddeti uygulayan erkeği desteklediğini gösterdi! Bir izleyen olarak benim sinirim bozuldu, diğer bağladıkları insanları izleyemedim, kadının psikolojisini düşünemiyorum. 





Bütün bunlar üzerine bugün Can Tanrıyar’ın Aile Mahkemesi’nden koruma talep ettiği haberini okudum. Zaten en mantıklısı da Aile Mahkemesi’nin kadını ölümle tehdit eden bir adama kadından korunma kararı vermesi.  Petek Dinçöz’e geçmiş olsun diyorum.


Şehlem Sebik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder